17 Şubat 2008 Pazar

Tedaviniz ile ilgili bazı hatırlatmalar

Bir hastalıkta ilaç kullanılması, o hastalığın daha ağır olduğu anlamına gelmez.

Bazı hastalıklar tümüyle yok edilemeyibilir; bu takdirde amaç hastaya ve çevresine sıkıntı doğurmaktan çıkarılmasıdır. Çünkü hastalık zaman zaman özellikle stres dönemlerinde alevlenmeler / tekrarlamalar gösterebilir.

Hastaların ilaçları rahatlayınca veya doktor tarafından belirtilmedikçe yazılan ilaç kutusu bitince kesmeleri doğru değildir. İlaçların özellikle ilk günlerde yapacakları bazı yan etkiler hastaları huzursuz edecek olursa ilaca ara vermemeli, doktora danışmalıdırlar. İlaçların etkileri birkaç haftadan önce başlamayabilir ve genellikle aylarca kullanılması gerekir.

Hastaların ilaçlarını kullanmaları yanı sıra hekimlerinin tavsiyelerine uymaları ve hastalıkla başa çıkmak için çaba göstermeleri, ailenin hastaya destek vermesi, bunun bir hastalık olduğunu idrak etmesi önemli hususlardır.

Psikoterapi, hekimin hastanın tüm sorunlarını dinleme çalışması olarak görülmemelidir; psikoterapi hastaya destek ve hastalığı hakkında bilgi verme, hastalığın idaresi için yol gösterme, hastayı yargılamaksızın anlamaya çalışma eylemi olup hastayı bir sihirbaz edası ile değiştirme değil, sorunlarını yenmesi için hastayla birlikte çalışma ve tartışma ortamıdır. Tüm dünyada genelde ilaç tedavisi ile birlikte yürütülmektedir.

Hipnoz, akupunktur, biyoenerji v.b yöntemler psikoterapi değildir.

İlaçlar hastalıkta etken olan beyin biyokimyasındaki bozukluğu düzeltmek yolu ile etki ederler.

Hastalığınız düzelse bile ilaçlarınızı genellikle uzun süre (aylarca) kullanmanız gerektiği için doktorunuz söylemedikçe ilaçlarınızı kesmemelisiniz; tam olarak hastalık geçmeden ilaç kesilmesi halinde hastalığın tekrarlama ihtimali artmaktadır.

Hastalığınızı komşularınıza veya konunun uzmanı olmayan kişilere danışmamalısınız; çünkü böylesi insanlar sizi hem hastalık hem ilaçlar konusunda yanlış yönlendirebilir/ hatta daha da endişelenmenize sebep olabilirler.

Büyücü, okuyucu, yatır, muskacı gibi inançlarımızı istismar eden kimseler size yanlış/sömürücü hatta bazen kışkırtıcı telkinlerde bulunabilirler; bu tür hurafe yöntemlere başvurmanın İslam'da da yeri olmadığını bilmelisiniz. Emin olun ki kendinizin ve sizin sevenlerin duası hepsinden makbuldür.

Hasta yakınlarının bazı telkinleri: " Aldırma, canını sıkma, kafana takma, kendinin doktoru ol, gez-dolaş-konuş-gül, at kafandan, kendini topla" v.b. telkinlerin hastanın iyiliği için yapıldığı açıktır; ancak bu tür telkinler genellikle işe yaramayacağı ve hastanın kasten hasta olduğu izlenimi vereceği için zararlı olabilir.

Psikiyatri alanında yüzlerce hastalık mevcuttur ve bunların sadece bir ikisi ağır akıl hastalığıdır; dolayısı ile ne psikiyatri uzmanına başvurmanız, ne de ilaç kullanmanız sizin akıl hastası olduğunuz anlamına gelmez.

İyileşme demek hiçbir sorunu ve belirtisi kalmamak anlamına gelmeyebilir; bazı durumlarda iyileşme hastalığın artık hastanın ve etrafının hayatını bozamayacağı düzeye inmesidir.

Hastalığınızı kendi kendinize bulma veya tedavi etme çabanıza saygı duyarız ancak bu şahsi araştırmalar hiçbir zaman uzmanın vereceği bilgilerin yerini tutamaz.

Ruhsal hastalıkların tedavi edildiği yer ruh sağlığı ve hastalıkları (psikiyatri) uzmanlarıdır. Asabiye / nöroloji, beyin cerrahisi, iç hastalıları alanlarındaki uzmanlar ruh sağlığı uzmanı değildirler.

Hazırlayan: Prof. Dr. Rüstem Aşkın

0 yorum: